Tarih: 15.08.2020 17:38
Domates Fiyatları Neden Düşüyor?
Dünyanın en kaliteli domateslerinin yetiştiği coğrafya burası. Güneş ışınlarından en fazla faydalanan, temiz tarım politikası ile en az katkılı gübre kullanılan, temiz sulama suyu ile sulandırılan, beslenen bu güzelim domatese ve ondan yapılan sağlıklı salçaya kim sahip olmak istemez ki...
Peki ama bin bir umutla bir sonraki hasat zamanı için bir yıl önceden sözleşme yaparak umutlanan, tarlanın bakımından, fide temini, yetiştirmesi, ekimi, çapalaması, ilaçlaması, gübrelemesi, sulaması, toplaması derken bin bir eziyetle traktör römorklarına, kamyonlara yüklenip salça fabrikası önüne getirilen salçalık domatesin fiyatı, sıralanan her römorkla birlikte niçin düşüyor... Bunun iyi irdelenmesi lazım.
Büyük sermaye yatırımları ile Gediz ve Akhisar Ovası'na, bu ovanın insanının emeği ile yetişen ürünleri işleyerek ürün işleme, üretim ve ticaret yapan işletmeciler yaptıkları sözleşmelerle adeta kendilerine mahkum ettikleri üreticileri ürün fiyatını her geçen gün düşürerek adeta isyana zorluyor. Emeğinin karşılığını alamayan üretici, maalesef kendisine hukuki ve ticari açıdan koruyamayan bir sistemin içinde çalkalanıp duruyor. Sermaye sahipleri ise mevcut durumdan azami faydalanma gayreti içinde. Onlar da çok yoruluyor bu yüzden.
Üreticilerin birlikte hareket edememe, üretici kooperatifi veya borsa oluşturamama yetersizliği maalesef sonlarını hazırlıyor. Her geçen gün fabrikalar önünde artan domates dolu römorklar bir sonraki gün veya çoğu zaman aynı gün düşen alım fiyatlarının habercisi. Ziraat odaları Birliği başkanı Sayın Şemsi bayraktar, domates üreticisi zor durumda demek yeterli değil. Bu duruma nereden ve nasıl gelindi bir bakmak lazım. Hatta bu durumdan kimler menfaat sağlıyor sorgulanmalı. Üreticiyi korumak için girişimde bulunulmalı. Salça fabrikalarının üretici ile yaptığı sözleşme içerikleri birkez daha gözden geçirilmeli. Sözleşme hükümleri dışındaki uygulamalarda da üreticinin korunması için çalışmalar yapılmalı. Türkiye'nin en büyük tarım havzalarından birinde eğer önemli ölçüde bir mağduriyet yaşanıyorsa, bazıları koltuklarında rahat oturmamalı, oturamamalı. Çiftçi dostu olan ziraat odalarının üretim ve tarım uygulamaları yönünden çiftçiyi desteklediklerini biliyoruz. Ancak yarı özerk durumda olan bu ziraat odalarının aynı zamanda üreticinin üretim politikaları kadar satış, ticaret ve ürününü değerlendirme bilgisi bakımından da desteklemesi gerekmiyor mu? Bunun için gerek ülkemizdeki, gerek se ülke dışındaki doğru örnekler çiftçilerimize sunulamaz mı? Sayın Bayraktar, çiftçilerimizle beraber bir araya geldiğinde sadece çiftçinin durumunu biliyoruz ve elimden geleni yapıyoruz demekle kalmamalı. Elinden ne geldiğini, neler yapıldığını ve neleri yapabileceklerini açık bir dille ifade etmeli. Kamuoyunu, çiftçiyi bu konuda bilgilendirmeli. Çiftçinin her geçen gün eridiği bir düzen içinde ziraat odaları da, ziraat odaları birliği de kaybedenler cephesindedir.
Şimdi domatesten başlayarak, bu fiyatlar neden düşüyor? Bu fiyatları kim niçin düşürüyor? Soruları cevaplanarak işe başlanmalı. Gerekiyor ise, ki bence çok gerekli, çok yakın zamanda bu havza ile ilgili sulu tarım politikalarının görüşüldüğü bir çalıştay en yakın zamanda düzenlenmeli. Problemler masaya yatırılıp sadece üretici odaklı değil, üreticiyi de, işletmeciyi de koruyan, tüketicinin de olumlu etkileneceği, ülke ekonomisine de pozitif etki sağlayacak birtakım kararlar alınıp uygulamaya sokulmalıdır.
GHA / Süleyman Kollu
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —